Frederick Douglass (1818-1895), Amerika Birleşik Devletleri'nde kölelikten kaçan ve dünya genelinde tanınmış bir yazar, konuşmacı ve reformcudur. 19. yüzyılın önemli figürlerinden biri olan Douglass, kölelik karşıtı harekete (abolitionist movement) ve Amerikan iç savaşının (Civil War) ardından siyahilerin hakları için verilen mücadeleye öncülük etmiştir.

Frederick Douglass'ın önemli katkıları arasında, kendi hayat hikayesini anlattığı otobiyografileri özellikle dikkat çeker. Bunlardan en ünlüsü, 1845'te yayımlanan Narrative of the Life of Frederick Douglass, an American Slave (Frederick Douglass'ın Hayatı: Bir Amerikan Kölesi) adlı eserdir. Bu çalışma, köleliğin insanlık dışı yönlerini gözler önüne sererek geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve kölelik karşıtı fikirlerin yayılmasında önemli rol oynamıştır.

Douglass, konuşmacı olarak da büyük bir etkide bulunmuştur. Yalnızca Amerika içinde değil, İngiltere ve İrlanda'da da kölelik karşıtı konferanslar vermiştir. Bu konuşmalarında, eşitlik ve özgürlük ilkelerini savunmuş, köleliğin ahlaki ve politik açıdan kabul edilemez olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca, İç Savaş sırasında Abraham Lincoln yönetimiyle yakın ilişkileri olmuş ve siyahilerin savaşa katılımını savunmuştur.

Frederick Douglass, aynı zamanda kadın hakları konusunda da aktif bir şekilde çalışmış ve 1848'de Seneca Falls Konvansiyonu'nda kadınların oy hakkını savunmuştur. Yaşamı boyunca, sosyal ve politik eşitlik için mücadele eden Douglass, tarih sahnesinde adalet ve insan hakları savunucusu olarak anılmaktadır.